Dışarıda beklenmedik bir gece yağmuru başladı. Geçtiğimiz gün, yani 29 eylül çarşamba güzel bir gündü.
Sabah film merkezine giderken yolda antibiotiğimi içmediğim aklıma geldi. Bir peynirli poğaça aldım, yokuştan merkeze sallandım. Çim meydana stand açılacaktı ve ben, Tufan, Cem standda duracaktık. Bir önceki gece Tufan ve Gizemle birlikte gece saat 3 e kadar prospektüs hazırlamıştık, sinema tablet ile ilgili. Onları da almıştım yanıma. Merkezde her türlü işe koşturan İlyas abi ortalıklarda yoktu, o esnada Cem geldi ve el arabası ile malzemeleri alıp yola düştük. Standı güneşin altına kurmak evet kötü bir fikirdi, kabul ediyorum. Neyse ki çok kişiye ulaştık, zira yolun ortasındaydık. Eğlenceliydi, bir sürü tanımadığımız insanla konuşma fırsatımız oldu. Bazı insanlar küçük prospektüs broşürünü görünce istiklal caddesinde yürüme tribine girdiler ve kafalarını diğer yana atıp kayıtsız şekilde hızlı adımlarla geçip gittiler. Onları izlemek en keyiflisiydi. Bir tatlı kadın arkadaşımızı broşür vereyim derken korkuttum yanlışlıkla, eğer okuyorsa özür dilerim. Orda da diledim ama dalgındı ve korkmuştu işte. Tanışma toplantısı gergn bir havada başladı. Bilmiyorum oraya gelenler nasıl duygular içindeydiler ama ben salona girdiğimde Cem'in kaynatışları galiba ortamı ısıtmamıştı. Açıkçası korktum, şimdi ne diyeceğim diye. Neyse ki Burak'ın sıkıcı bilgileri ruhsuz bir sesle aktarması stresi biraz olsun aldı ve sonra biraz daha rahat bir tanışma gerçekleşti. Gerçi bir ara Burak ve Cem film projeleri için sponsor sordular gelenlere, konu oraya nasıl geldi anlamadım? Kendimizi biraz daha açık ifade edebilirdik diye düşünüyorum ama yine de aşağı yukarı neler yapacağımızı, nasıl bir kafada olduğumuzu birazcık aktardık. Sonlara doğru oksijen yetersizliği ile başgösteren garip ve tekrarlanan sorular bence keyifliydi. Sonuç olarak tanışma toplantılarının formal dilini yer yer kırarak birbirimizle ilk teması kurduğumuz bir toplantı oldu. Muhtemelen bazılarımız bu dönem aralarındaki ilişkileri üreterek, emek vererek, eğlenerek çok daha ileriye taşıyacak ve belki de sonra dönüp bu sıradan tanışma toplantısının aslında farkedemediğimiz bir eşsizlikte olduğunu yad edeceklerdir.
Hoş geldiniz, burası merkez; bilgilenmeye ve üretmeye bakın keyifle!
Ali Çağlar
