3 Aralık 2010 Cuma

ÖDÜL TÖRENİ-PARTİ , BAKIŞ FİLMLERİ ve ADA GEZİSİ

Yoğun diyebileceğimiz bir haftaydı. İlk hikayem ilk filmim filmlerinin ödül töreni ve kutlamasında buluşacaktık cuma, kasımın 26sında. Tabii Tufan, ben, Eda, Burcu ve Burag icin de tatlı bir koşuşturmaca başlamıştı birkac gun evvelden. Filmleri izleyip belirlediğimiz kategorilerde en iyileri seçecektik. Cuma günü ise organizasyon için koşmaya başladık. İlk soru 'Nereden oyuncak bulacağız?' oldu ve kendimizi tahtakalede ekmek kadayıfı yerken bulduk, ıslanmamak için muşambanın altında sıkışmaya çalışırken. Satıcının bozulmasın diye dondurduğu kaymak dişlerimizi kırıp geçirirken oyuncak pazarında işimizi halletmiştik bile. Tufan ve ben kırmızı şeytan ile yağmur çiselerken trafiğe karıştık: istikamet merkez...

Merkeze geldiğimizde yapılacak çok iş vardı: Filmler dvdye basılacak, belirlenen kategorileri birincileri temize çekilecek, hediyeler üzerine yazılar yazılacak, paketlemeler yapılacak, üst katta düzenleme yapılacak vs vs. Ve beklenen oldu:dvdlerde sorun çıktı; üstelik yönetmenlerimiz ve oyuncuları gelmişti. 1 saat kadar bir gecikme ile (kaynaşmaya da vesile oldu) sinema salonundaki törene geçilmiş oldu. Videosunu sonra yapacağım ödül töreni ve parti benim için çok eğlenceli geçti. En çok oyuncak ayıcığı ve köpüşcüğü toplayan film BiPolar oldu. Diğer ödüller ve ayrıntılar sanırım videoda olur. Tören ve parti sonrasında katılanların bir bölümü, dönemin 2. uykusuz geceler film izleme partisine devam ederek sabaha kadar film izledi.

Biraz dinlenmece ve sonrasında 'kurgu odasında sabahlamaca'. Çarşamba sabahı montajını bitirdiğim Bakış Filmlerini aynı gün(1 aralık) atölyede gösterdik. Her film sonunda pause yapıp filmleri görüntü ve diğer alanlar üzerine eleştirdik. Biliyorsunuz bakış filmleri yönetmenlerin bilmedikleri bir senaryoyu okuyup, kısa süre içerisinde kadrajlara karar verip, baskı altında öne çıkacak içgüdüleri ile hikayeyi filme çevirmeleri ile alakalıydı. Filmlerin çoğu birazdan göreceğiniz gibi birbirlerine çok benziyor: Hikayeyi izleyiciye anlatma ve/veya anlaşılma kaygısı. Yine göreceğiniz gibi bazı filmler çok yaratıcı şeyler deniyor. Ben bu uygulamayı cok sevdim, çünkü yönetmenler aynı hikayeyi aynı mekanda farklı çektiler ve istemeden de olsa bazı filmler mesela çorbanın hikayesi oldu, bazıları sarışın kadının, bazıları garsonun bazıları da duygu üzerine yoğunlaştı. Bir film tasarlarken başladığınız kadraj, seçtiğiniz kadraj ve bitirdiğiniz kadraj filmi nasıl da farklı şeylere sürükleyebiliyor görmüş olduk. Buyrun bir de rahat rahat izleyin.

Bu pazar (5aralık) gelebilenlerle adalara gidiyoruz, Kabataş'tan sabah 10.30 vapuru ile, yağmurlu soğuk bir günde. Hem gezicez hem de becerebilirsek bir film yapıcaz. Hiç kuşkusuz bu gezinin videolarını ve notlarını yakında burada paylaşırız.

Gelecek pazartesi ve salı (6-7 aralık) ses filmlerini çekmeye devam ediyoruz. Çarşamba atölyede yeni konu başlığı üzerine buluşuyoruz. Görüşmek üzere.
Ali Ç.

BAKIŞ FİLMLERİ

Bekleme Odası



Restoran

1 yorum:

  1. Bekleme Odası ve Restoran filmlerini izlerken aynı senaryoyu her yönetmenin kendi bakış açısıyla nasıl değiştirebildiğini gördüm her seferinde değişik bir film izler gibi oldum aynı tarifden değişik lezzette yemekler çıkmış.Ellerinize sağlık, başarılar. GÜLAY

    YanıtlaSil